İrtibatı Koparmayalım!
çanına ot tıkamak deyimi
bir kötülük edemeyecek, sesini çıkaramayacak, belini doğrultamayacak bir duruma getirmek, gözünü korkutarak susturmak.
- bir buldu iki ister akça buldu çıkın ister
- ata nal çakıldığını görmüş kurbağa ayaklarını uzatmış
- top atmak
- gölgesinden korkmak
- başından atmak
- toz pembe görmek
- rayına oturmak
- can dayanmamak
- beti benzi kireç solmak
- bile bile lades
- gözü kaymak
- alır almaz
- domuzdan bir kıl koparmak
- eli sıkı
- gönlünü yapmak
- madalyanın öteki yüzü
- çiğneyip geçmek
- dünkü çocuk
- sözü ağzında gevelemek
- bahtı kara
- çenesi güçlü
- dil yarası
- başa baş
- canından bıkmak
- kızıl kıyamet kopmak
- fesat çıkarmak
- süt liman olmak
- ayağına bağ olmak
- durumunda bulunmak
- ettiği ile kalmak
- gözleri dolmak
- gözü arkada kalmak
- eli ayağı bağlı
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
bir kötülük edemeyecek, sesini çıkaramayacak, belini doğrultamayacak bir duruma getirmek, gözünü korkutarak susturmak.
(1) göz alıcı, çiğ, parlak pembe renk. (2) bu renkte olan. örnek: çingene pembesi bir bluz giymişti.
Pek çok ayrıntıları bulanan, anlatması uzun sürecek, anlatılmadan da anlaşılamayacak olan olay ya da konu.
Sorma bana bunu, anlatamam şimdi; uzun hikaye...
(1) birini, bir şey yapamaz duruma gelecek kadar hırpalamak. (2) birini, herhangi bir bakımdan bir şey yapamaz duruma getirmek, örnek: Kuraklık, köylünün belini kırmıştı. (3) bir işin, yapılması en zor bölümünü yapmak.
(1) Nazlanmak, sözünde direnmek. (2) Sözü uzatmak, tartışmayı sürdürmek. (3) Aşırı gitmek.?Haydi uzun etme de gel benimle!?
(1) Bir şeyi elde etmek için çok uğraşmak. (2) (Çocuğu) sevme ya da korumada çok ileri gitmek.?Şu çocuğun üstüne bu kadar düşmeyelim, şımardıkça şımarıyor, neredeyse başımıza çıkacak.?
(1) genellikle müzik eşliğinde, karnını yukarıya doğru kesik kesik sıçratarak oynamak. (2) mecaz çok sevinmek, sevinçle oynamak.
ant vermek için ya da şaşkınlık, usanç bildirmede kullanılır. örnek: Allah'ını seversen doğru söyle. Git başımdan Allah'ını seversen(1). Allah'ını seversen, doğru mu?
Kafasına koyduğu şeyi yapan, ulaşılması çok güç, yüksek yerlere çıkabilen kişiler için kullanılır.
Örnek: Onun için 30 km yürümek ya da günde üç karmaşık program yazmak mesele olmaz, o göğe merdiven kurar da yine kafasına koyduğunu yapar.
(1) bulunduğu yerden geriye, arkaya doğru gitmek. (2) mecaz ileri gitmemek, kaçmak, örnek: Zoru görünce geri çekildi. (3) mecaz karıştığı bir işi sürdürmekten ya da sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.